Kalp yarası, Halk arasında kalp kırılması olarak bilinir. Öyle çok acı verir ki insan bütün vücudunda hisseder ve neresinin ağrıdığını pek bilemez. Yüzyıllardan beri türküler, ağıtlar, şiirler yazılmıştır kalp yarası için. Kalbin yaralanması insanın beklemediği olaylar karşısında üzülmesinden kaynaklanan içinde hissettiği duygu yoğunluğudur.
Kalp yarası tıbben açıklanamayan ve tedavisi olmayan bir duygudur. İnsanlar yüzyıllardan beri bu yaranın tedavisini maalesef bulamamıştır. Günümüzde zenginden fakire, çocuktan yaşlıya, erkek ve bayan olmak üzere bütün insanların karşılaşmış oldukları bir durumdur. Bazı insanlar fazla duygusal oldukları için atlatmaları epey zaman alabilmektedir. Bazıları da umursamaz oldukları için çabucak eski yaşantılarına geri dönerler. Bazen
kalp yarasınıruhun yaralanması olarak da adlandırabiliriz. Çok fazla duygusal olan insanlar kalp yarasının etkisinden kurtulamaz ve bu yaranın acısını bütün vücutlarında hissederler. Bu da daha sonraki günler de kişinin depresyona girmesine ve çeşitli ilaçlar kullanmasına neden olmaktadır. Bu ilaçlar insanların yaşadığı acıyı hafifleterek eski yaşantılarına bir an önce kavuşmasını sağlamak için tedavi amaçlı kullanılır. Ruh ve sinir sağlığı merkezleri kalpleri yaralı insanlarla doludur. Bazı insanlar yaşadıkları acının şiddetine dayanamaz aklını bile kaybederler birçok hasta da hayatına son vermektedir. Genelde kalp yaralarıinsanın âşık olduğu kişi ile alakalıdır. İnsan kimi çok severse o kişiden alacağı bir darbe sonunda ruhen yaralanma riski o kadar yüksek olur.
İnsanlar umursamadıkları kişilerden gelebilecek hayal kırıklıklarına karşı daha dirençlidirler. Çok kısa bir zaman içinde atlatırlar.
Kalp yarası olan insanlar için yapılabilecek çok fazla bir şey yoktur. Kimisi kendini maneviyata adar, kimisi işine verir, kimisi spor yapar, kimisi akşama kadar uyur. Uyumak bu tür durumlarda en tehlikeli olanıdır diyebiliriz. Çünkü kalbi yara alan kişi ne kadar uyanık kalırsa o kadar çabuk iyileşir. Sürekli uyumak hastalığın seyrini uzatır ve kişi her uyandığında yaşadığı acının bin kat fazlası ile uyanır hale gelir. O yüzden zamana bırakmalı ve kendi kendine iyileşmesini beklemekten başka çare yoktur.
- Yalnız kalmaktan kaçınmalı
- Bol bol yürüyüş yapmalı
- Kitap okumalı
- Film izlemeli
- İmkanı varsa tatile gitmeli
- Kendini tutmamalı, ağlayabiliyorsa ağlamalı
- Hareketli müzikler dinlemeli
- Yazma imkânı varsa kimse ile konuşamıyorsa sürekli yazmalı
- Kendini ya da karşı tarafı suçlamaktan kaçınmalı
- Yeni uğraşlar edinme çabasına gidilmeli (Mesela ilgi duyulan bir alanda gidilebilecek bir kurs olabilir) Her zaman zihni meşgul edecek bir uğraş bulunması
- Eğer bu kalp yarası bir aşk yüzünden ise kesinlikle çivi çiviyi söker düşüncesinden uzaklaşılmalı ve onu hatırlatacak her şeyden uzak durulması gerekir
- Alışveriş yapmak bu gibi durumlarda iyi gelebilir.
- Düzenli uyumaya dikkat etmek gerekir. Uykusuz kalan bir insan sağlıklı düşünemediği için hata yapmaya daha çok meyillidir.
- Aşırı derecede alkol ve sigara tüketmekten kaçınılmalı
- Sokak hayvanlarını beslemek su vermek
- Bol bol dua etmek
- Yardım kuruluşlarına gönüllü destek vermek
- Kan bağışında bulunmak
- Hayatındaki kıyafet, kitap vs. Fazla ne varsa hepsini çıkartmak
- Sıfırdan başlamayı öğrenme konulu kitaplar okumak
- 'Neden benim başıma geldi' değil de bu tip olayların herkesin başına geleceğini bu konuda yalnız olmadığını unutmamak
- Ne olursa olsun kinlenmek yerine her zaman şükretmek ve bağışlamak gibi bir sürü etkili yolar denenebilir.
Kalp yarası ile karşılaşmamak için neler yapılmalı?
Böyle bir şeyin olması söz konusu bile değildir. İnsan her şeklide en ummadığı zamanlarda bile yara alabilir. Ama ne olursa olsun insan unutmamalıdır ki her şeyin başı sağlık ve en kötüsünü düşünerek yürümelidir hayatta. Kişi dediğimiz gibi en çok güvendiği insanlardan kalp yarası alır. Bu yüzden kim olursa olsun her zaman temkinli olmalı yüzde yüz kimseye değer vermemeli ve güvenmemeli, her zaman insanlarla arasındaki mesafeyi korumalıdır. Kimseden beklenti içinde olunmamalı, kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmeli, hayata ve getireceği zorluklara karşı dimdik durulmalıdır. Bir olay karşısında ne yapacağım diye panik olup sızlanmamalı evet oldu ve ben çok kötüyüm kabul ediyorum ama düzelmek için ne yapacağım demelidir. Kalp yarası ruhun yaralanması demektir. Fiziksel bir yara aldığımızda acısı bir hafta sürüyorsa insanların ruhlarının yaralanmasının iyileşme süreci yıllar boyu sürebilir. İnsanın en iyi doktoru kendisidir. O yüzden kendini korumalı ve her zaman herkese karşı dikkatli olması gerekmektedir. Herkesin bünyesi ağrı ve acı eşiği farklıdır. Eğer kişinin kalp yarası iyileşmiyor ve günden güne kendini daha güçsüz hissediyorsa muhakkak bir psikolog tarafından görülmesinde fayda vardır.
